SÖZLÜ BİLDİRİLER    
         
 
 

S-2

GİRGİN S, AKSUN M, KARAHAN N, GÖLBOYU B.E, DAMAR E, ŞENCAN A, YÜREKLİ İ, GÜNEŞ T, ARAN G, GÜRBÜZ A

 

CABG CERRAHİSİ UYGULANAN HASTALARDA İNTRAOPERATİF SEREBRAL OKSİMETRE MONİTORİZASYONUNUN POSTOPERATİF NÖROKOGNİTİF İŞLEVLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KDC KLİNİĞİ
IZMİR ŞİFA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON
İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ

NIRS (Near infrared spectroscopy) serebral bölgesel oksijen saturasyonunu (rSO2) ölçen, noninvaziv bir nöromonitorizasyon yöntemidir. Çalışmamızda intraoperatif NIRS kullanımının, postoperatif nörokognitif işlevler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmiştir.

Yöntem:
KPB'la CABG uygulanacak 18–65 yaş arası 100 hasta çalışmaya alındı. Hastalar randomize olarak Grup 1 ve Grup 2 (kontrol grubu) şeklinde 2 gruba ayrıldı (n1:50, n2:50) ve NIRS bazal ölçüm değerleri alındı. İntraoperatif pompa kan akım hızı 2,2-2,4 l/m2/dk olarak gerçekleştirildi ve OAB 50-80 mmHg arasında tutuldu. Yeterli anestezi derinliğine rağmen kan basıncı yüksek seyreden olgularda vazodilatatör, düşük seyreden olgularda vazopressör (efedrin) kullanıldı. İntraoperatif hematokritin %20–25 olması hedeflendi. Grup 1'de NIRS monitöründe bazal değerden %20 düşüş saptandığında, rSO2'nin normal olarak sürdürülebilmesi için sırasıyla; FiO2 %100 yapıldı, PaCO2 40–45 mmHg'ya yükseltilmeye çalışıldı, OAB'nın70–80 mmHg olması sağlandı. Pompa akımı 2,5 l/dak/m2'ye yükseltildi, anestezi derinliği arttırıldı, serebral kan akımını arttırmak amacıyla 10–30 mikrogram/kg/dk nitrogliserin başlandı ve hematokrit %20'nin altına indiğinde eritrosit süspansiyonu verildi. Grup 2'de ise yönetim NIRS değerleri görülmeksizin, klinik pratik ve tecrübeler doğrultusunda sürdürüldü. Hipotansiyon durumunda OAB'ın 70–80 mmHg'ya yükseltilmesi hedeflenerek pompa akımı 2,5L/dk/m2 ye yükseltildi, gerekli ise efedrin veya adrenalin uygulandı, FiO2 %100 yapıldı, hematokrit %20'nin altına indiğinde eritrosit süspansiyonu verildi. Tüm hastalara preoperatif ve postoperatif 5. gün nörokognitif testler uygulandı.

Bulgular:
2 grup arasında NIRS değerlerinde belirli bazı dönemler dışında anlamlı bir fark saptanmamış olmakla birlikte, Grup 1'de, ekstübasyon zamanı, yoğun bakımda kalış süresi, hastaneden çıkış süresi istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha kısa bulunmuştur.

Sonuç:
Bu olgularda KPB süresi ve operasyon süresi daha kısa, postop kanama miktarı ise daha az saptandığından bu farklılığın gerçekten NIRS kullanımından kaynaklanmış olabileceğini söyleyebilmek zor görünmektedir. Yine NIRS değerleri incelendiğinde 80.dakika haricinde tüm operasyon süresince Grup 1'de daha yüksek değerlerin elde edilmesi, bu çalışmanın daha yüksek sayıda olgu içeren çalışmalarla desteklenmesi gerekliliğini bizde uyandırmıştır.