İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ
İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ PSİKİATRİ KLİNİĞİ

Deliryum, kardiyak cerrahiden sonra erken dönemde en sık görülen psikiyatrik rahatsızlıktır. Bu çalışmada, elektif koroner arter by-pass greft (CABG) operasyonlarında off- pump ve kardiyo-pulmoner by-pass (KPB) tekniklerinin deliryum gelişimi üzerine etkilerinin karşılaştırılmasını amaçladık.

Yöntem:
20–80 yaş arası, ASA I-III grubu elektif CABG uygulanacak olgular alınmıştır. KPB ile opere olacak 40 olgu (Grup-1), off-pump teknikle opere olacak 30 olgu (Grup-2) çalışmaya dahil edilmiştir. Demans, alzheimer, psikiyatrik hastalığı olanlarla acil ve reoperasyon olan olgular çalışmaya alınmamıştır.

Operasyondan bir gün önce olguların sosyodemografik ve klinik verileri alınıp olgulara yardımcı araştırmacı tarafından ondört soruluk "Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği", Psikiyatri kliniği tarafından ise yirmisekiz soruluk "Kısa Kognitif Muayene Ölçeği" uygulanıp puanları kaydedilmiştir. Postoperatif 24 ve 72. saatlerde hastalar Psikiyatri Kliniği tarafından ''Deliryum Derecelendirme Ölçeği (DDÖ)'' ile değerlendirilmiş ve puanları kaydedilmiştir.

Bulgular:
Grup içi karşılaştırmalarda Grup-1'de anestezi süresi ve yoğun bakımda kalış süresi, Grup-2'de ise sadece yoğun bakımda kalış süresi 24. ve 72. saat DDÖ puanları ile istatistiksel olarak anlamlı korelasyon göstermiştir. Grup içi demografik ve klinik verilerin 24. ve 72. saatteki DDÖ puanları ile karşılaştırılmasında Grup-1'de sigara ve b-bloker kullananlarda 72. saatteki DDÖ puanları kullanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı daha düşük bulunmuştur Grup-2'de statin kullananlarda 72. saatteki DDÖ puanları kullanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı daha düşük tespit edilmiştir

Sonuç:
Elektif yapılan CABG operasyonlarında off-pump ve KPB tekniklerinin postoperatif deliryum gelişimi üzerine etkilerini karşılaştırdığımız çalışmamızda olgularda deliryum gözlenmemiştir. Ancak KPB grubunda DDÖ puanları daha yüksek bulunmuştur. Saptamış olduğumuz DDÖ puanlarına göre sigara ve ß-bloker kullanımının, anestezi ve yoğun bakımda kalış süresinin uzun olmasının deliryum için risk faktörü olabileceğini, statin kullanımının ise riski azaltabileceğini düşündük.

Tüm CABG yapılan hastalarda teknik göz önünde bulundurulmaksızın postoperatif dönemde deliryum gelişebileceği akılda tutulmalıdır. Deliryum ve diğer nörolojik hasarları en aza indirmek için daha çok hastayı kapsayan detaylı çalışmaların erken tanı ve tedavide başarı oranını arttırabileceğini belki de deliryum insidansını düşürebileceğini düşünmekteyiz.