TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Pulmoner arter kateterine bağlı farklı bir çok komplikasyon bildirilmiştir. Bu komplikasyonlar içerisinde katater düğümlenmesi nadir gö rülen bir komplikasyondur. Bu olgu sunumunda açık kalp cerrahisi geçiren bir olguda pulmoner arter kataterinin çekilmesi aşamasında tespit edilen katater düğümlenmesi ve kataterin çıkartılması için uygulanan cerrahi işlem sunulmaktadır.

OLGU :
Mitral kapak replasmanı ve triküspid ring anüloplasti operasyonu planlanan 48 yaşında bayan hasta operasyon öncesi değerlendirildi. Preoperatif ekokardiyografisinde PAB 60mmhg , EF %50, LA çap 6.2cm, LV çap normal, sistolik fonksiyon normalin alt sınırında, sol atrium ve şağ atrium geniş olan hasta operasyona alındı. Hastaya pulmoner hipertansiyonu için indüksiyondan 10 dakika önce 1.25 ng/kg/dk ilomedin infüzyon başlandı. İndüksiyon midazolam , esmeron, fentanyl, aritmal ile yapıldıktan sonra, sağ internal juguler venden takılan tek yollu santral venöz yolun içerisinden pulmoner arter kateteri ilerletildi. Pulmoner arter trasesi izlenince tesbit edildi. Operasyon 6 saat 15 dakika sürdü. Postoperatif 24. saatte ilomedin stoplandı ve pulmoner arter kateteri çekilmeye çalışıldı. Santral venöz kanül içerisinden kolayca geri gelmediği fark edilip herhangi bir zorlama yapılmadan akciğer filmi ve Ekokardiyografi ile kateter görüntülendi.(Resim 1 ve Resim 2 ) Görüntüleme teknikleri sonucu kateterin içeride düğümlenmiş olduğu tesbit edilip hasta hemen hibrid ameliyathaneye alındı. İçeride düğümlenmiş olan kateter skopi ile görüntülendi. Servikal bölgeye lokal anestezi verilerek yapılan 4 cm lik bir kesi ile eksplorasyon yapıldı. İnternal juguler ven bulundu ve bu bölgeden vene küçük bir kesi yapılarak düğüm halindeki katater çıkartıldı. Hasta postoperatif 7. Günde şifa ile taburcu edildi.

TARTIŞMA:
Pulmoner arter kateterinin düğümlenmesi nadir ancak önemli bir komplikasyondur. Düğümlenmiş pulmoner arter kataterinin çıkartılması için farklı yöntemler bildirilmiştir. Non invaziv yöntemlerle başarı sağlanamadığı durumlarda cerrahi olarak katater çıkartılması gerekebilmektedir. Bu olgu ile hasta güvenliğini sağlamak açısından cerrahi uygulamadan kaçınılmaması gerektiğini vurgulamayı amaçladık.