POSTERLER    
         
 
 

P-31

KARCIOĞLU M, TUZCU K, SEFİL F, DAVARCI I, AYDIN S, SARI A, AYDOĞAN A, ÖZDEN R

 

LEVOBUPİVAKAİN İLE OLUŞTURULAN KARDİYAK ARREST MODELİNDE İNTRALİPİD İLE YAPILAN RESUSİTASYONUN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ AD.
MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZYOLOJİ AD.
MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD.
MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ORTOPEDİ AD.

Rutin bir işlem sırasında lokal anestezik uygulanmasına bağlı olarak gelişen kardiyak toksisite ölümcül sonuçlara yol açabilir. Lokal anestezik toksisitesi oluşturularak yapılan hayvan deneyleri lipid solüsyonu uygulamasının ümit verici sonuçlar oluşturduğunu göstermiştir. Literatürde lokal anestezik toksisitesine bağlı kardiyovasküler kollapsta lipidlerin etkili bir yardımcı tedavi olduğunu bildiren insan olgu sunumları vardır. Bu çalışmada; levobupivakain ile oluşturulan kardiyak arrest modelinde adrenaline eklenen % 20 lipid solusyonunun etkinliğinin araştırılması amaçlanmıştır.

Yöntem:
Ketamin ve xylazin ile sedatize edilmiş Yeni Zellanda cinsi, beyaz, yaşları 110–140 gün arasında değişen ondört tavşana asistoli oluşturmak için 10 mg/ kg dozunda levobupivakain verildi. Mekanik ventilasyon ve eksternal göğüs kompresyonuna 30. saniyede başlandı. Birinci dakikada Lipid grubuna %20 lipid solusyonu (1.5 ml/ kg) ve adrenalin (100 µg/ kg), Rutin grubuna serum fizyolojik (1.5 ml/ kg) ve adrenalin (100 µg/ kg) intravenöz olarak verildi. Ortalama arteryel basınç (OAB) 120 saniye süresince 50 mm Hg'ya eşit veya daha yüksek olana kadar lipid solusyonu, serum fizyolojik ve adrenalin boluslarına 5 dakika ara ile devam edildi. Arteriyel kan gazı (AKG) analizi için arrest öncesi ve 20. dakikada arter kanı alındı. Hemodinamik ölçümler (Elektrokardiyografi, Arter Kan Basıncı, Sağ Atrium Basıncı) 20 dakika boyunca monitorize edildi ve kaydedildi.

Bulgular:
Lipid grubunda spontan dolaşımın geri dönmesi ortalama 6.5 (4.1) dakikada oluşurken Rutin grubunda 9.0 (1.5) dakikada gözlemlendi (p = 0.285). Resusitasyonun 1, 2, 5, 7 ve 11. dakikalarındaki OAB değerleri açısından gruplar arasında anlamlı farklar bulundu (p = 0.017, p = 0.05, p = 0.007, p = 0.05, p = 0.05). Resusitasyonun 4, 5, 6 ve 7. dakikalarındaki koroner perfüzyon basıncı değerleri açısından gruplar arasında anlamlı farklar gözlendi (p = 0.045, p = 0.010, p = 0.022, p = 0.029). Lipid grubundan üç hayvan ve Rutin grubundan bir hayvanda spontan dolaşım döndükten sonra 20. dakikaya kadar tekrar kardiyak kollaps gelişmedi (p = 0.237). Lipid grubundan bir ve Rutin grubundan iki hayvan dolaşım geri döndükten sonra tekrar kardiyak kollaps geçirdiler ve bir daha dönmediler. Kardiyak arrest öncesi ve sonrası 20. dakikada alınan AKG analizi sonuçlarına göre gruplar arasında fark bulunamadı.

Sonuç:
Resusitasyon sırasında istatistiksel olarak anlamlı çıkmasa da hemodinamik ölçümler ve dolaşımın geri döndürülmesi açısından lipid solusyonu verilmesinin rutin prosedüre göre daha iyi klinik sonuçlar doğurduğunu gözlemledik. Lokal anesteziklerin yol açtığı sistemik toksisitenin klinik tedavi yöntemlerini geliştirmek için daha ileri çalışmalar gerektiği kanaatindeyiz.