İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESI ANESTEZIYOLOJI AD.

Perioperatif kardiyak risk sınıflamasında damar cerrahisi hastaları en riskli grupta yer almaktadır.1 Bu riskin belirlenmesinde de BNP'nin prognostik değeri olan bir belirteç olduğu bilinmektedir.2 Damar cerrahisi hastalarında epidural anestezinin mortalite ve morbidite üzerine etkileriyle ilişkili farklı sonuçlar bildirilmektedir. Epidural anestezinin yalnızca per-operatif dönemde değil, post-operatif dönemde de hasta kontrollü analjezi amacıyla kullanılabilmesi büyük bir avantajdır. Çalışmamızda damar cerrahisi hastalarında epidural anestezinin proBNP değerleri üzerine etkisini araştırmayı amaçladık.

Yöntem:
Prospektif olarak yapılan çalışmamızda damar cerrahisi uygulanacak 42-77 yaş aralığındaki ASA II-III hastalar iki gruba(n=15) ayrıldı. Kontrol grubuna(K) genel anestezi uygulanırken; epidural grubuna genel anestezi+epidural(E) anestezi uygulandı. Postoperatif analjezi Grup K'da IV morfin PCA, Grup E'de epidural (bupivakain+morfin) PCA ile sağlandı. Hastaların servis takiplerindeki değerleri referans alınarak ortalama arteryel basınç(OAB) ve kalp atım hızlarındaki(KAH) % 20 artış ve azalış sayıları cerrahi işlem süresince kaydedildi. Pre-operatif ve post-operatif dönemlerde toplam 4 kez alınan kan örneklerinde proBNP ve troponin-I ölçümleri yapıldı. Eş zamanlı olarak EKG çekildi ve değişiklikler değerlendirildi. Ağrı takibi 2 gün boyunca VAS skorlaması ile yapıldı.

Bulgular:
Hastaların ameliyat tipleri ve süreleri benzerdi. Kontrol grubundaki KAH'nın bazal değerlerin %20 üzerine çıkma sıklığı epidural gruba göre fazla bulundu(P=0.02). Ancak kontrol grubundaki OAB'nin bazal değerlerinden %20 azalma oranları istatistiksel olarak fazla bulundu. Grup K'daVAS değerleri yüksekti(P<0.05). Ayrıca epidural grup için kullanılan sevofluran miktarı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük saptandı. Gruplar arasında proBNP değerleri açısından anlamlı fark bulunamadı. Ancak kontrol grubundaki grupiçi proBNP artışı istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Troponin- I değerleri ise hem gruplar arasında, hem de grup içinde anlamlı bulunmadı. Her iki grupta da miyokard iskemisini gösterecek herhangi bir bulgu saptanmadı. Takip ettiğimiz dönemlerde ciddi kardiyak olay ya da ölümle karşılaşılmadı.

Sonuç:
Biyomarker ölçümleri dışında yapılan çalışmalarda sıkı hemodinamik kontrol ile epidural ve genel anestezinin postop morbidite ve mortalite üzerine etkileri arasında bir fark saptanmadığı bildirilmektedir.3 Bu çalışmada kontrol grubunda pro-BNP değerleri zaman içinde artsa da her iki grupta da yayınlarda bildirilen sınırların altındaydı.4 Epidural anestezi uyguladığımız grubun hemodinamik açıdan daha stabil olduğunu gözlemledik. Sonuç olarak farklı anestezi yöntemlerinin perioperatif kardiyak stres üzerine etkisini biyomarkerlar üzerinden araştırdığımız bu çalışmada epidural anestezinin belirgin bir fark oluşturmadığını gözlemledik.

Kaynaklar:
1. Fleischmann KE, Joshua A. 2009 ACCF/AHA Focused Update on Perioperative Beta Blockade: A Report of the American College of Cardiology Foundation/ American Heart Association Task Force on Practice guidelines. Circulation. 2009; 120: 2123-2151.
2. Berry C, Kingsmore D. Predictive value of plasma brain natriuretic peptide for cardiac outcome after vascular surgery. Heart . 2006; 92: 401-402.
3. Garnett R, Maclntyre A, Lindsay P, et al. Perioperative ischemia in aortic surgery: combined epidural/general anesthesia and eopidural analgesia vs general anesthesia and intravenous analgesia. Can J Anaesth 1996; 43:769.

4. Ryding A, Kumar S. Prognostic Value of Brain Natriuretic Peptide in Noncardiac Surgery. Anesthesiology. 2009; 111 (2): 311-319.